![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWVIePnUvUhR3E_N9iwCnczvNeHt_3BImn4B1GqkXgmIEB54B3_GYT-eU0LFD_e_uQ7TFCNj61hx8kUUQO9UDpnY9fdvst-cQ5dyGOOyu8KO8kPqg-nFLGhsrlQTpCB6ujbYwE1buXq1zu/s320/indir.jpg)
Kendiliğinden yanma olaylarında ortaya atılan teoriler
Alkolizm. Birçok Kendiliğinden yanma olayında kurbanın alkolik olduğu saptanmıştır. Ancak 19. yüzyılda yapılan araştırmalar alkole bulanan bedenin kendiliğinden yanma olaylarında görülen şiddetli yanığa sebep olamayacağını göstermiştir.
Bedende yanıcı yağların depolanması. Birçok kurbanın normal kilolarının çok üstünde olduğu saptanmıştır ancak düşük kilolu kurbanlar da vardır.
İlahi Müdahale. Yüzyıllar önce insanlar bu tür yanmaları tanrı tarafından verilen bir ceza olarak görüyordu.
Statik
elektrik oluşması. Bedeni bu şekilde tutuşturabilecek bilinen bu türde bir
statik elektrik akımı yok.
Yanlış beslenme. Yanlış beslenme sonucu sindirim sisteminde kimyasal maddelerin tutuşmaya sebep olabilecek şekilde karışması.
Yanlış beslenme. Yanlış beslenme sonucu sindirim sisteminde kimyasal maddelerin tutuşmaya sebep olabilecek şekilde karışması.
İnsan bedeni içinde bulunan elektriksel
alanların bir şekilde kısa devre yapma olasılığı ve bunun doğrultusunda bu
türde bir atomik zincirleme reaksiyonun beden içinde müthiş bir ısı oluşturma
olasılığı.
Kendiliğinden Yanma olayları hakkında hala tatmin edici bir açıklama bulunamamıştır ve bir esrar perdesi olarak kalmaya devam etmektedir.
Kendiliğinden Yanma olayları hakkında hala tatmin edici bir açıklama bulunamamıştır ve bir esrar perdesi olarak kalmaya devam etmektedir.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfOHWQPPwHv5BIHwYsp8X2BvwIUjHRHK94mOfTY9a279Pe6WRkwJc6nlAn2DEpsss1D5YXMtPZe6RKs6Bk8Ny5ZVeScCD6T_qI0AxBiZDPtKxF5rBEzq1I6Nxaz-UMW1mEamTo4QdhDuBn/s320/e55cc71b-a82c-4ec1-bd4d-d5c663b9bb07.jpg)
Beden normal bir ateşle yanacağından çok daha şiddetli yanmıştır.
Yanıklar tüm bedende eşit değildir. Eller ve ayaklar ateş tarafından dokunulmamışken, buna karşılık gövde şiddetle yanmıştır.
Bazı olaylarda gövde tamamen yok olup küle dönüşmüştür.
Bedenin bazı kısımları yanmadan kalmıştır. ( kol, ayak bazen de kafa)
Sadece gödeyle teması olan objeler yanmıştır ve alev hiçbir zaman çevreye sıçramaz. Örneğin kurban yatakta yandığı halde altındaki çarşaflar yanmamıştır, giysiler hafifçe yanmıştır ve birkaç santim ötedeki yanıcı maddeler olduğu gibi kalmıştır.
Tavanı ve duvarları yağlı kurum ve is kaplamakta ve duvardaki isler genellikle yerden üç dört ayak yüksekte görülmektedir.
Üç dört ayak yükseklikteki objelerde ki hasar da yanmanın şiddetini işaret eder. ( erimiş mum veya çatlamış ayna gibi )
Bir bedenin tamamen kömürleşmesi için 3000
derece sıcaklık gereklidir. Fakat olaylarda kurbanın çevresi zarar görmeden
kalır. Sadece kurbanın bulunduğu nokta zarar görmüştür. (Krematoryumlarda
genellikle kullanılan 2000 derecedir ki bu kemik parçaları bırakır ve bunlar da
elle temizlenir , ayıklanır külün içinden) Dünyadaki en büyük esrarlardan bir
tanesi de hiçbir sebep yokken yanıp kül olan insanlar. Evet bu size çok tuhaf
gelebilir ancak yüzyıllardan beri hiçbir sebep yokken durduğu yerde yanıp ölen
insan vakaları oluşmakta ve bunun nedeni de bugüne kadar çözülemeyen bir
esrardır.
İşin en anlaşılmaz tarafı da insanın yanıp kemiklerinin bile kül haline geldiği bir ortamda etrafta bulunan eşyaların hatta bazı vakalarda yananın üzerindeki elbiselerin bile hiçbir hasar görmediğidir. Tıbben bir insanın yanabilmesi bilhassa kemiklerinin kül haline gelebilmesi için çok yüksek bir ısı (1500 derece santigrad) Birde bu ısının uzun bir zaman devam etmesi gerekir (en az iki saat). Avrupa da ve Amerika da son zamanlarda ölen insanlar gömülmeyip (Crématoire) denen yüksek ısılı elektrik fırınlarında yakılıp külleri küçük bir vazoya konup saklanmaktadır. Bu fırınlarda bile ısı 2000 dereceye yaklaşmakta ve tam kül olması üç - dört saat sürmektedir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder